Bir duyum dolaşıyor: Bazı kişiler, NSA’nın Bitcoin’in mucidi olduğunu iddia ediyorlar. Acaba Satoshi Nakamoto’nun kimliği gerçekten ABD gizli servisine mi dayanıyor?
Bitcoin ve NSA: Bu söylentilerin temeli nereden geliyor? “Anonim Elektronik Para Kriptografisi” adlı bir araştırma belgesi, 18 Haziran 1996’da yayımlandı ve ilginç bir şekilde, Bitcoin ile büyük benzerlikler taşıyan bir elektronik para sisteminin temel özelliklerini açıklıyordu. Belgenin yazarları, NSA’nın Teknoloji ve Kripto Departmanı çalışanları olan Laurie Law, Susann Sabett ve Jerry Solinas olarak belirlendi.
Bu araştırma belgesi, Bitcoin’in temel özelliklerine dair önemli konuları ele alıyor: çifte harcamayı önleme, genel ve özel anahtarların kullanımı (bu durumda “gizli anahtar”) ve işlemlerin takma adla yapılabilmesi gibi. Belgede adı geçen eski bir isim de Bitcoin’in önemli kriptografik protokollerini geliştiren David Chaum.
Ayrıca, Bitcoin’in mucidi olarak kabul edilen Satoshi Nakamoto ile dikkat çekici benzerlikler taşıyan bir kriptografi araştırmacısı daha var: Dr. Tatsuaki Okamoto. Okamoto, asimetrik şifreleme algoritmaları ve güvenli Bitcoin işlemlerinin temelini atan Okamoto-Uchiyama genel anahtar sisteminin mucidi olarak biliniyor.
Ancak bu, NSA’nın Bitcoin’i icat ettiği anlamına mı geliyor? NSA belgesi ile Bitcoin’in teknik özellikleri arasındaki paralellikler açıkça görülebilir. Ancak bu, NSA’nın Bitcoin’in arkasında olduğu anlamına gelmez. İki olay arasındaki ilişkiyi doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi olarak kabul etmek, bu noktada aceleci bir sonuç çıkarım olur.
Özellikle SHA-256 şifreleme mekanizmasının NSA ile ilişkilendirilmesi, NSA Bitcoin teorisinin “kanıtı” olarak gösteriliyor. Ancak aynı şekilde hatırlatmak gerekir ki bu sadece bir olasılık göstergesidir ve kesin bir kanıt değildir.
Eğer, varsayalım ki NSA gerçekten Bitcoin’in arkasında olsaydı ne olurdu? Eğer gerçekten Bitcoin’in arkasında NSA gibi bir kuruluş bulunuyorsa, bu durumda şu soru gündeme gelir: ABD gizli servisi, merkezi olmayan bir kripto para birimini dünyada yaymanın ne gibi bir çıkarı olabilir? Üstelik bu durum, aynı zamanda ABD dolarının dünya rezerv para birimi statüsüne de meydan okuyor.
Bu kadar büyük bir çaba, sadece birkaç kişinin zorla kazandığı satoshileri elde etmek için mi harcanır? Bu senaryo oldukça mantıksız görünmektedir.
Muhtemel bir başka senaryo ise, bir veya daha fazla kişinin NSA belgesini daha önce görmüş veya okumuş olması ve bu belgeye dayanarak Bitcoin’in teknik incelemesini oluşturmuş olmalarıdır. Bu noktada, personel çakışması olup olmadığını tahmin etmek en iyisi olacaktır. Satoshi Nakamoto takma adının ilham kaynağı, daha sonradan kriptografi araştırmacısı olan Dr. Tatsuaki Okamoto gibi bir isim olabilir.